Ana içeriğe atla

Ninni nedir? ninnilerin tasnifi, ninnilerin sınıflandırılması ve Yozgat yöresinde ninniler üzerine...

Ninni nedir?  Tasnifi ve sınıflandırılması

     Ninni ; Anne  ile  çocuğun  ahengini ,birliğini ,yakınlığını ve  uyumunu  sağlayan  ninniler tarih boyu  hemen her  toplumda  var olmuş müzik değeri  taşıyan  edebi  örneklerdir. Ninni  sözü, Divan’ ü Lügati ‘t-Türk ’te ”balu  balu “sözü ile karşılanmış ve bu kelimeye ; “ Kadınlar beşikte çocuğu uyutmak için söylerler.”karşılığı verilmiştir .Amil Çelebioğlu  : “En az  iki –üç  aylıkken üç dört  yaşına  kadar  annenin çocuğuna,onu  kucağında ,ayağında  veya beşikte  sallayarak  daha çabuk ve kolay  uyutmak için yahut ağlamasını susturmak için hususi bir  beste  ile söylediği ve o andaki halet-i rubiyesini  yansıtır mahiyette ,umumiyetle  mani türünde  bir  dörtlükten  meydana  gelen bir çeşit  türkülerdir “ demiştir . Ali Berat Alptekin ise : ”Ağlayan çocuğu susturmak veya uyku saati gelen çocuğu  uyutmak için anne kucağında , dizinde veya beşikte söylenen  ezgilerdir “.Doğan Kaya’ ya göre “ uyutulmaya çalışılan  çocuğa veya çocuğu hoplatıp severken söylenen ve bir takım duygu ,düşünce , inanç, umut,ve hayalleri ,sevinç ve acıları ihtiva eden ; çoğunlukla dört  mısra ile söylenen ve mısra sonlarına bir takım klişe sözler ilave edilerek ezgi ile terennüm edilen manzum sözlerdir”.Demiştir.                                                         
        Ninnilerin Tasnifi :
         A) .Yapılarına göre ninniler.1.Hecelerine göre ninniler.( Beş heceli ninniler,yedi heceli ninniler,sekiz heceli ninniler,on bir heceli ninniler .)2.Mısralarına göre ninniler .(İkilik şeklinde ninniler,üçlük şeklinde ninniler, dörtlük şeklinde ninniler,bentlerden meydana gelen ninniler,beş- on sekiz mısralı ninniler.”Beş  ,altı , yedi ,sekiz ,dokuz ,on ,on bir ,on iki ,on üç ,on dört ,on altı , on yedi ,on sekiz mısralı ninniler.”                                                                   
        B) .Konularına göre ninniler “Amil Çelebioğlu ninnileri konularına göre şu şekilde tasnif etmiştir.” A). Dini kutsi ve fikri mahiyette ninniler. B). Efsane ve ağıt türünde ninniler .C).Dilek ve temenni mahiyetinde ninniler  .Ç).Sevgi ve alaka ifade eden ninniler.D).Övgü ve yergi mahiyetinde ninniler.E).Şikayet ve  teesür  ifade eden ninniler .F). Ayrılık ve gurbet ifade eden ninniler .G). Va’d  mahiyetinde ninniler .Ğ). Tehdit ve korku anlamında ninniler .Bu tasnifi geniş kapsamlı olarak şöyle sıralayabiliriz .1.Geleceğe ait hayaller, arzular , dilekler ve idealler.2.Geçmişte cereyan eden hadiseler.3.Peygamber ve velilerden beklenen yardım .4. Öğütler.5.Hayvanlar.6.Dua- beddua.7.Ölümün doğurduğu acı ve dertler .8.Sevinç-Acı .9.Sevgi ve ilgi.10.Akraba.11.Kan davası-kin düşmanlık .12.Din ve kutsallık.13.Giyim ve kuşam.14.Tehdit korkutma .15.Va ’d .16.Ayrılık-Gurbet.17.Övgü – Yergi.18.Şikayet teesür .19.Efsane ve ağıt türünde ninniler.
       C). Söylenilen kişilere göre ninniler :1.Kız çocukları için söylenen ninniler. 2.Erkek çocukları için söylenen ninniler.3. Hem kız hem erkek çocukları için söylenen ninniler .4.Ebedi uykuya yatan ölüler için söylenen ninniler .                        
       Ç). Söylenme zamanı ve ortamına göre ninniler :1. Çocuğu uyuturken söylenen ninniler.2.Çocuğu uyuturken söylenen ninniler.3. Hoppamalar,okşamalar,avutmacalar mahiyetinde çocuk uyandıktan sonra onu severken söylenen ninniler.4. Bebeğin emeklemesi ,yürümesi,konuşması,dişinin çıkması hususlarında söylenen ninniler.            
        Ninnilerin özellikleri : Muhtelif konuları ihtiva eder .Mısra sayıları iki –on sekiz arasında değişir.Kendilerine has ezgileri var dır .”Ninni ezgilerinin en önemli vasfı yanık oluşlarıdır.”.Ninniler genellikle klişe sözler ile başlar .”Dandini ile başlayan ninniler.Eee ile başlayan ninniler.Hu ve hu hu hu ile başlayan ninniler.Ninni ile başlayan ninniler .Kızım… oğlum…ile başlayan ninniler.Hop,hoppa,hoppala ve hoppada ile başlayan  ninniler.Evlerinin önü ile başlayan ninniler. Hayya  ile başlayan ninniler.”klişe sözler ile başlatılan ninniler ,yine klişe sözcük ile bitirilir .”Eeee, hi hu hu,nen nen nen ,piş  piş  piş, öve (övve) “.Bu sözler ninni aralarında da yer alabilirler.Bazı ninniler il adı  ile başlatır. Bir kısım ninniler anlamsız sözler ile başlatılır .Zincirleme şeklinde olabilirler.Kısmen mizah unsurlarına yer verilir. Çocuğun  kimliği belirlenir.Benzetmelere yer  verilir.
       Ninnilerin teknik özellikleri : Ninniler kafiye ve redif  bakımından karmaşık bir durum sergilerler.1.Yarım kafiyeli ninniler.”aa / aaa /aaab / aaaaaa.” 2.Tam kafiyeli ninniler .”aa /aaa / aaba”.3.Zengin kafiyeli ninniler.”aaaa/aaba/ aabbcc/aaa “. 
       Ninnilerin diğer türlerle ilişkisi : A).Ninni-Mani: Genellikle ninniler mani tarzında dır.B).Ninni-Ağıt :Pek çok türkümüzde ve aşıkların şiirinde ebedi uykuya dalan kimseler için de ninniler söylenir.Böylelikle kişiler bir yandan , yanan yüreklerini soğutur ,bir yandan da mezarında rahat yatması için ölenin ruhunu teskin  etmeye çalışırlar .Genel olarak ağıtlar acı üzerine söylenmiş şiirler olduğuna göre acılı yüreğe sahip annenin söyleyeceği ninni arasında sıkı bir ilişkinin olduğu kesindir.C).Ninni-Tekerleme :Anneler zaman zaman çocuklarına tekerleme söyleyerek onları uyutmaya çalışırlar.Anne,bu tekerlemenin sadece ses zenginliğinden istifade eder.Ç).Ninni-Türkü: Türküler ezgi ile söylenen manzum ürünlerdir.Bu yönü ile türküler, ninniler ile ortak özellik gösterir . “ Bizzat ninni hüviyetinde olanlar ,Mısra veya bent sonlarına ninni bağlantısı getirilerek söylenenler,Kına gecesi türküleri, Ninni ninni diyerek söylenen ağıtlar. D). Ninni-İlahi :Çocuğuna ninni söyleyen anne, kimi zaman ninniye ara verir ve ilahi de söyler.E).Ninni- Efsane : Efsanelerin anlatımında yer alan manzum kısımlar ninni parçalarıdır .Bunlar ,yanık bir ezgi ile ninni diyerek söylenir.F). Ninni-Halk hikayesi :Dinleyen veya okuyanın haz aldığı , halk hikayelerimizin ninniler  arasında yerini alır. 
      Düzgü: Düzgü “Düzmek” fiili ile ilgilidir .Halk arsında meydana getirmek ,nazmetmek,nazmedilmiş eser ,manzum parça anlamına gelmektedir .Doğan  Kaya  ‘ ya  göre Muhtelif  konularda ve daha ziyade ikilik ya da üçlüklerle söylenen ,tecrübe ve görüşleri yansıtan teknik yönden üstünlüğe sahip,özlü ve ölçülü karşılığında kullanılabilir .Özlü söz söyleme geleneği sadece avam olarak nitelendirdiğimiz sanatçılarına ait değildir .Önceki yy da  divan şairlerimizde söyledikleri ve zamanla anonimleşen çok manidar beyit ve dörtlükler vardır .Bunlar cönklerde “müfred” olarak kaydedilmiştir. Aruz vezni ile söylenmiş bu sözler halk arasında yayılarak günümüze gelmiştir . Bunlara da La Edri sözler olarak şöhret  bulmuştur.
      Düzgülerin genel özellikleri : Her ölçülü söze şiir demek doğru değildir .Düzgüler konu,muhteva,sanat,yapı,ve şiir tekniği bakımından diğer şiir şekillerinden ayrılırlar.Özlü sözlerdir. Genellikle iki mısra olmakla birlikte ,mısra sayıları 2-8 /2-10 arasındadır.Hece sayıları 2-16 kadardır . Çoğunlukla yarım kafiye olmakla beraber ,tam ve zengin kafiyeli örnekler azımsanmayacak kadar fazladır. Çok azı cinanslı kafiyelidir .Bir kısmı çift kafiyelidir .İstisnai örnekler bulunmakla beraber,durakları sistemli olan duraklarda vardır.Hemen her konuda söylenmişlerdir.Zincirleme şeklinde söylenenleri vardır.Tekerleme niteliğinde olabilirler .Bazıları atasözlerine ilave sözler getirilmesi ile elde edilmiştir .Benzetmelere yer verilir.
        Düzgülerin teknik  özellikleri:  A). Düzgülerde kafiye ve redif : Kafiye yönünden zengin sözlerdir.Kelimeler özenle seçilirken ,söze ahenk ve müzikalite de kazandırılmıştır . Düzgülerde  kafiye yarım,tam zengin , cainanslı ve çift kafiye olmak üzere beş grupta toplanır .Bazı düzgüler ise kafiyesizdir. Mısralar arası birlik sözde redifler ile sağlanmıştır.  
        Düzgülerde durak: iki on altı arasında değişir.Dört hece :2+2, beş hece :3+2, altı  hece  :3+3 ,yedi hece :4+3, sekiz hece :4+4 ,5+3 ,dokuz hece : 5+4 ,on hece:5+5, on bir hece : 6+5 ,4+4+3,on  iki hece :6+6 ,on üç hece   :7+6, on dört hece :7+7, on beş hece : 8+7 ,on altı hece : 8+8  hecelidir.
         Düzgülerin tasnifi : Nail Tan’ ın konularına göre yaptığı tasnifi :   Konuşmayla ilgili sözler.Aile hayatı ile ilgili sözler. Ticaret hayatı ve mesleklerle ilgili sözler. Tarım hayatı ve mesleklerle ilgili sözler. Dünya yı ,hayatı ,insanları değerlendiren felsefi bilgece sözler.Aşk ve güzellik anlayışı ile ilgili sözler.Tecrübelere dayanarak toplumsal hayattaki ve insan davranışlarında ki  bozuklukları tenkit eden ,öğüt veren şiirler . Yiyecek , içecek ve keyif vericilerle  ilgili sözler. Şehirler ve ilçelerimiz ile ilgili sözler . Dualar  beddualar .                                                            
         A). Yapılarına göre düzgüler .1.Hece sayılarına göre : iki, üç , dört ,beş ,altı ,yedi ,sekiz ,dokuz ,on ,on bir ,on iki ,on üç ,on dört ,on beş ,on altı heceli düzgüler vardır. 2.Mısra sayılarına göre : iki mısralı ,üç mısralı ,dört mısralı ,beş mısralı ,altı mısralı ,sekiz mısralı ,on mısralı düzgülerimiz vardır.3.Konularına göre düzgüler: Atasözleri “Öğüt düzgüleri,aile ve akrabalık düzgüleri,sözle ilgili düzgüler” . Fotoğraf arkası düzgüler,Mezar taşı düzgüleri,Çocuk sevme düzgüleri,Esnaf  düzgüleri,Kamyon düzgüleri, Evlilikle ilgili düzgüler,Dua-Beddua düzgüleri,Şikayet ve hakaret düzgüleri ,Beldelerle ilgili düzgüler, Salavat düzgüleri , Tenkit düzgüleri,Tarım düzgüleri,Felsefi düzgüler,Yeme-İçme ile ilgili düzgüler ,Keyif vericilikle ilgili düzgüler,Mevsim ve iklimlerle ilgili düzgüler. 

       Her Yozgatlı’ nın ezberinde veya defterinde yöreyle ilgili bir kaç şiir ,fıkra,deyim, atasözü bulunur.Selamlıkları, misafir odaları ,kahvehaneler ; ozanların ,ses sanatçılarının  nüktedanların barınağı olmuştur.

    Yozgat Yöresinde  Ninniler:                
 Bebeğimin beşiği bakır                                                   
 Üğürledim takır takır                                                      
 İçinde ki Hacı Bekir                                                    
 Nenni bebeğim nenni                                                      
                                                                                          
Saçım uzun saçlarımı tararım                                           
Mektup yazar postaniye atarım
Benim guzum uyumazsa 
Hasta olur yataklarda yatarım (Hatice Erdoğan 1936 G Elma hacılı köyü ,okuması yok).

Çamlıkta akar bulanık seller                                                                                                                                                                                                                                                                           
gaybettim bulamaz eller   
Gucağımda çırpınan eller (Lefika Kaya,1936  Yozgat ,okuması yok ).

Bebek uyandı bakıyo 
Bakışı içimi yakıyo 
Bebek seni avutayım 
Ninni yavrum ninni ( Esma Selvi,1921 Yozgat,okuması yok).
 
Ninni  ninni yaylasına 
Dil  guş  gonmuş  tarlasına 
Beş  yüz  altın vermişler 
Gızımın uykusuna 
Nenni  yavrum nenni 
Tıpış tıpış yürüsün ninni (Esma Selvi ,1921 Yozagt, okuması yok).
    
Bebek değdi yaşına 
Şapka ister başına 
Annesi gurban olsun 
Yavrunun bakışına 

Ninni ninni uyu yavrum 
Tıpış tıpış büyü yavrum 
Üzüntümü götür yavrum 
Bize neş ‘e getir yavrum 
Düşmanlıktan geç ha yavrum  
Muhabbeti seç ha yavrum 
Ağlama heç  gül  be  yavrum 
Yaradanı bil be yavrum ( Ruziye Ulusoy ,1926 Yozgat ,okuması yok).

Ninni  dedim  uyutamadım 
Sefa ile büyütemedim 
Tıpış tıpış yürütemedim 
Ninni yavrum ninni (Hatice Erdoğan,1936 G ,Elma hacılı köyü ,okuması yok )

Evimizin önü guyu 
Guyudan alırlar suyu
Küçücüksün yatta uyu 
Ninni yavrum ninni (Meryem Kadifekale 1916 Lök köyü ,okuması yok).

Şu görünen emmingilin söğüdü 
Ben gelirken ekinleri göğüdü
Yokmuydu fıkaranın yiğidi
Zengin diye bi çocuğa verdiler 
Verdilerde günahına girdiler 
Ninni yavrum ninni 
Tıpış tıpış yürü ninni (Ruziye Ulusoy).

Zabah olmuş tan yerleri ağrıyo  
Deste vermiş ulu guşlar  ötüyo 
Nenni bebeğim nenni 
Herkes yavrusunu almış yatıyo 
Noldu guzum noldu 
Nenni bebeğim nenni (Gülüzar Türkoğlu ,1901 Köçekli köyü ,okuması yok).

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yozgat yöresinde memorat

Yozgat Yöresinde Dilden Dile Söylenen Memoratlar Dersimi almış da ediyor ezber  Sürmeli gözlerin sürmeyi neyler  Bu dert beni iflah etmez del eyler  Benim dert çekmeye dermanım mı var .                                                                                Yozgat denince akla ilk gelen Sürmeli Bey hikayesidir.Bu hikayeye göre ;Bozok  yaylasında otlayan sürülerden birine de Sürmeli Bey adında bir Türkmen yörüğü otlatırdı .Halk tarafından sevilenbu yanık sesli halk ozanı,elinde kavalı,sırtında sazı,Yozgat ‘ ta  Akdağmadeni ormanları içerisinde sürülerini otlatır ,bazen yüksek koruluğun eteğine  oturur ,bazen sazını çalar , bazen de kavalını öttürür.Gönlünün sultanını düşünür.O sultan ki güzelliği Bozok yaylasına yayılmış. Ahu gözlü,ay yüzlü bir dilberdir.Babası bir Türkmen Beyi imiş .Çok öfkeli ve kötü bir adamdı .Sürmeli Bey,ailesini salarak babasından sevdiğini istetir.Mağrur  adam ,kızını bir çobana vermek istemez .Sürmeli Bey ,bir türlü ağanın gönlünü yapamaz .Üzüntüsünden sü

BEŞİR AYVAZOĞLU’ NUN “ BOZGUNDA FETİH RÜYASI “ YAHYA KEMAL’ İN BİYOGRAFİSİNİN ÇİZİLDİĞİ ROMAN...

BEŞİR AYVAZOĞLU’ NUN “ BOZGUNDA FETİH RÜYASI “  YAHYA KEMAL’ İN BİYOGRAFİSİNİN ÇİZİLDİĞİ ROMAN  ”Artık demir almak günü gelmişse zamandan , Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan ” . Yahya kemal’ den bahsedeceksek çok sevdiğim ‘  Sessiz Gemi ‘ şiirinden bir alıntı ile başlamak isterim.2 Aralık 1884 ‘te Üsküp ‘ te doğan Yahya kemal ,1 Kasım 1958 ‘ de İstanbul ‘ da vefat etmiştir. Türk şair ve yazarıdır. Asıl adı Ahmet Agah’ tır. Başlangıçta Sultan Abdülhamit’ e karşı muhaliflerin safında yer almış ve Paris’e gitmiştir. Orada Fransızca’ sını ilerlettikten sonra Siyasal Bilgiler Fakültesine girmiştir. 9 yıl sonra İstanbul’a dönmüştür. Beşir Ayvazoğlu ‘ Bozgunda Fetih Rüyası ‘ adlı romanında Yahya Kemal’ in biyografisini çizmiştir. Yahya kemal’ in Üsküp sevgisini, Selanik hayatını , Paris’ e gidişini, tekrar İsatanbul’ a dönüşünü, engin tarihi, edebibilgilerini, edebiyat görüşlerini, dil ve sanat anlayışını, aşkını bir bir dile getirmiştir. Tüm bunları kaleme dökerken Ayvazoğlu  Yahya K

Yozgat yöresinde; Atasözleri, deyimler ve özlü sözler

Yozgat yöresinde ; Atasözleri , deyimler ve özlü sözler...(•‿•) Yozgat Yöresinde Atasözleri  :  Sel gider,kum kalır. Eşeğin canı yanarsa atı geçer. Şubatın arpası ,martın körpesi  Uzaktan davulun sesi , goygun gelir . Dek duranın devesi ölmez . Devenin dişi avradın yaşı sorulmaz.  Sahla zamanı ,gelir zamanı . Eşek tavlanmakla yola gelmez . Islık eşeğin yaylasıdır.  Baskısız yoncayı el alır . Açma  kutuyu ,söyletme  kötüyü. Davar ;  kömünü  itsiz ,sahibini etsiz  bırakmaz. Yozgat  Yöresinde  Söylenen  Deyimler :  Maya süte katılır, ayrana katılmaz. Oğlan dayıya kız bibiye çeker . Sapı çok, denesi yok. Ölü eşek  nallı olur. Uzaktan gelenin eline bakarlar . Yine bohçanı açtırma bana . Yüz verdik astar isteme . Leblebiden nem kapar. Çapanoğlunun abdest suyu. Ardıç kadı ,çam müftü . İşin içinden çapanoğlu çıkar . El içinde vasiyet ettik ,ölmezsek olmaz. Dana papuç yiyor bunda bir iş var . Bir köyü eşeğe bindirir,üstüne de kendisi biner. Bir beziden iki ekmek çıkmaz. Dört diyor dokuz diyor ,